Soykırım üzerine uluslararası alanda yayımlanan makaleler incelendiğinde sözde Ermeni Soykırımı iddialarını savunan akademisyenlerin aslında hiç bir bilimsel dayanağının bulunmadığı görülmektedir. Yapılan çalışmalarda bilimin objektiflik ilkesinin bilinçli bir şekilde ihlal edildiği teknik değerlendirmeler sonucunda bir çok yerli akademisyen tarafından dile getirilmektedir. Bu iddialar doğrultusunda Türkiye ve Türk Tarihi üzerine son dönemde yürütülen karalama kampanyasının sonucu olarak Avrupa’da yaşayan Türklere yöneltilen saldırıların arttığı ve can kayıplarının yaşandığı görülmektedir. Bugün Fransa gibi bir çok Avrupa devleti sözde Ermeni soykırımını tanırken, bu iddialara karşı çıkanlar hapis cezasına çarptırılmaktadır. Diplomat ve tarihçilerimizin Batılı aydın, tarihçi ve akademisyenleri bu konu üzerinde ısrarlı bir şekilde karşılıklı arşivlerin incelenmesine davet etmesi karşılık bulamamaktadır.
Özellikle 1992-1995 yılları arasında Bosna’da yaşanan buhran bir insanlık dramına dönüşürken yaşanan toplu ölümler özellikle Srebrenitza’da soykırım boyutuna ulaşmıştır. Bir yıl önce Lahey Uluslararası Adalet Divanı Srebrenitza’da yaşananları soykırım olarak tanımlarken Sırbistan’ın soykırımda bir rolünün olmadığına karar vermiştir. Bu karar dünyada şaşkınlık uyandırırken asılsız Ermeni soykırımı iddiaları karşısında Batı’nın yanlı tutumu gün yüzüne çıkmıştır. Güvenlikten sorumlu Hollandalı BM askerlerinin BM Güvenli Bölgesi Srebrenitza’yı Sırplara teslim etmesi sonucu yirmi bin’den fazla sivil Türklerden intikam almak için katledilmiştir. Aynı Hollandalı askerler Hollanda hükümeti tarafından 2006 yılı içinde Onur Madalyası ile ödüllendirilmiştir. Ayrıca Eski Yugoslavya için oluşturulan Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi (ICTY) kararları da ölçek ve etki bakımından uluslararası adalete gölge düşürür niteliktedir.Özellikle Kosova’nın Şubat 2008’de bağımsızlığının ardından bölgede Sırp Milliyetçiliği tekrar yükselmiştir. Yakın bir zamanda Bosna’da Bosnalı Sırpların Cumhuriyeti Republika Srpska (RS)’nin bağımsızlık ilan edebileceği öngörülmektedir. Böylesi bir bölünmeye şu an uluslararası toplumun bölgedeki mevcudiyeti izin vermese de küresel bir ekonomik kriz karşısında AB fonu’nun ve NATO’nun bölgeden çekilme ihtimali böylesi bir bölünmeyi kanlı çatışmalara dönüştürecek niteliktedir. Uluslararası Adaletin bölgede sağlanamaması, ICTY’nin etkililiğinin sınırlı kalması ve Kosova’nı bağımsızlığı Sırp milliyetçiliğini cesaretlendirmektedir.
Özellikle 1992-1995 yılları arasında Bosna’da yaşanan buhran bir insanlık dramına dönüşürken yaşanan toplu ölümler özellikle Srebrenitza’da soykırım boyutuna ulaşmıştır. Bir yıl önce Lahey Uluslararası Adalet Divanı Srebrenitza’da yaşananları soykırım olarak tanımlarken Sırbistan’ın soykırımda bir rolünün olmadığına karar vermiştir. Bu karar dünyada şaşkınlık uyandırırken asılsız Ermeni soykırımı iddiaları karşısında Batı’nın yanlı tutumu gün yüzüne çıkmıştır. Güvenlikten sorumlu Hollandalı BM askerlerinin BM Güvenli Bölgesi Srebrenitza’yı Sırplara teslim etmesi sonucu yirmi bin’den fazla sivil Türklerden intikam almak için katledilmiştir. Aynı Hollandalı askerler Hollanda hükümeti tarafından 2006 yılı içinde Onur Madalyası ile ödüllendirilmiştir. Ayrıca Eski Yugoslavya için oluşturulan Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi (ICTY) kararları da ölçek ve etki bakımından uluslararası adalete gölge düşürür niteliktedir.Özellikle Kosova’nın Şubat 2008’de bağımsızlığının ardından bölgede Sırp Milliyetçiliği tekrar yükselmiştir. Yakın bir zamanda Bosna’da Bosnalı Sırpların Cumhuriyeti Republika Srpska (RS)’nin bağımsızlık ilan edebileceği öngörülmektedir. Böylesi bir bölünmeye şu an uluslararası toplumun bölgedeki mevcudiyeti izin vermese de küresel bir ekonomik kriz karşısında AB fonu’nun ve NATO’nun bölgeden çekilme ihtimali böylesi bir bölünmeyi kanlı çatışmalara dönüştürecek niteliktedir. Uluslararası Adaletin bölgede sağlanamaması, ICTY’nin etkililiğinin sınırlı kalması ve Kosova’nı bağımsızlığı Sırp milliyetçiliğini cesaretlendirmektedir.
Batının sözde Ermeni soykırımı iddiaları karşısında yanlı tutumunu ve Bosna’da yaşanan soykırım karşısındaki duyarsızlığını sorgulamak, Balkanlardaki son gelişmeleri akademisyen ve öğrencilerimizin bilgisine sunmak için “Avrupa’da Soykırım Üzerinde Yaşamak: Bosna Hersek” ve “Bizim Bosna Belgeseli” başlıklı konferans düzenlenecektir.
Yer: BEYKENT ÜNİVERSİTESİ
Yer: BEYKENT ÜNİVERSİTESİ
Beylikdüzü/konferans Salonu
Tarih: 26 Mart 2008
Saat: 14:00-16:00
Konuşmacı: Ümit HACIOGLU