BTC MINING

HashFlare

Thursday, August 23, 2007

KFOR ve UNMIK, Sırp güçlerinin Kosova'ya dönmesine karşı çıktılar

Kosova'da görevli NATO ve BM yetkilileri hafta sonu yaptıkları açıklamalarda, Sırbistan'a eyalete yüzlece asker ve polis memuru gönderme izni verme olasılığını reddettiler.
KFOR sözcüsü Albay Michael Knop 18 Ağustos Cumartesi günü yaptığı açıklamada, "Sırp güçlerinin geri dönmesine izin verilmeyecek." diyerek şöyle devam etti: "Kosova'da güvenlikten KFOR sorumludur ve böyle bir kararı onaylamaya niyetimiz yoktur."
Cuma günü, UNMIK sözcüsü Alexander İvanko da "son derece sorumsuz" olarak nitelendirdiği bu fikre karşı çıktı.
Kosovalı Sırplar geçtiğimiz hafta toplumlarının şiddete maruz kalabileceğini öne sürerek Belgrad'ın asker göndermesini talep etmişlerdi. Mart 2004'te eyalette çıkan etnik ayaklanmalarda Sırplara ve diğer azınlıklara ait yüzlerce ev yakılmıştı.
Üst düzey bir Belgradlı yetkili Cuma günü yaptığı açıklamada, BM Güvenlik Konseyi'nin 1244 sayılı kararını gerekçe göstererek, Kosova'da yaşayan etnik Sırpları korumak için eyalete Sırp asker ve polis memurları gönderme "zamanının geldiğini" söyledi.
Başbakan Vojislav Kostunica'nın danışmanı Aleksandar Simiç'e göre, kararda sınırlı sayıda -binlerce değil yüzlerce- Sırp güvenlik personelinin dönmesine izin veriliyor.
1998-1999 ihtilafında yaklaşık 10 bin etnik Arnavut'un öldürüldüğü Kosova'da, Belgrad'ın bu hareketi sert tepkilere yol açtı. Hükümet sözcüsü Ulpiana Lama öneriyi "saçma" olarak nitelendirdi.
Kosova Başbakanı Agim Ceku'nun üst düzey danışmanlarından Arben Kirezi, "Sırp güçlerinin kaderine Haziran 1999'da karar verildi." diyerek şöyle devam etti: "Ama öyle görünüyor ki Sırp rejimi son derece kötü bir hafızaya sahip ve maalesef Slobodan Miloseviç'in rejimi ve politikasının kalıntıları hala yaşıyor."
Simiç'in çağrısı, Temas Grubu'nun Kosova'nın gelecekteki statüsü konulu görüşmelere arabuluculuk yapması için kurduğu AB-ABD-Rus troykasının Belgrad ile Priştine arasında yeni bir müzakere turu başlatmasından günler sonra geldi.
İki taraf, taban tabana zıt tutumlar benimsiyor. Eyaletin 2 milyonluk nüfusunun %90'ını meydana getiren Kosovalı Arnavutlar Sırbistan'dan tam bağımsızlık için bastırıyolar.
Belgrad kabul edebileceği en fazla şeyin geniş özerklik olduğunda ısrar etmesine karşın, teklifinde Sırbistan'ın idaresinde Kosovalı Arnavutlara pay verilmesi öngörülmüyor.
Temas Grubu troykası tarafından yürütülen müzakerelerin, 30 Ağustos'ta üç diplomatın Sırp ve Kosovalı Arnavut müzakere heyetleriyle ayrı görüşmelerde bulunacakları Viyana'da sürdürülmesi bekleniyor.

Tuesday, February 27, 2007

"Uluslararası Adalet"


Geçtiğimiz Pazartesi Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'nın almış olduğu karara göre Srebrenitza'da yaşananlar soykırım olarak tanımlanirken, Sırbistan ise katliamın planlayıcısı ve çetniklere finansman ve askeri muhimmat sağlayıcısı olduğu halde bu konuda "suçsuz" bulunmuştur.


"Adalet Divanı" yoksa asıl suçlunun soykırıma göz yuman Avrupa devletleri olduğunu bildiği için mi Sırbistan'ı akladı. Peki buhranda soykırıma uğrayan Srebrenitza halki neden Sırp Cumhuriyeti'nin yönetimi altinda?


Bu kararın alınmasındaki teknik detay "Adalet Divanı" nın Sırbistan'ı yeni bir devlet olarak kabul etmesi, soykırımın da Eski Yugoslavya'da yaşanan iç savaş sirasinda yerel Sirplar tarafindan yapildiginin düşüncesi altinda yatmaktadır. Kararın alınmasında önemli bir role sahip diğer nedenler ise hem ekonomik hem de siyasi gerçeklere dayanmaktadır. Eğer Sırbistan Srebrenitza Soykırımında suçlu bulunmuş olsa idi, Boşnaklar Milyar dolarlık tazminatlar elde edecek hatta toprak talebinde bulunabileceklerdi. Bu karar ile ekonomik durumu kötü olan Sırbistan koruma altına alınmış, Sırp milliyetçiliğinin yükselmesine izin verilmemiştir. Kısa vadeli bir önlem niteliğindedir. Bu kararın sonuçları uzun vadede ele alınacak olur ise; Balkanlar'da ve hatta Kuzey Irak'ta ortaya çıkabilecek soykırım ve savaş suçlarını teşvik edecek niteliktedir.


Bosna'da yaşananlar asla unutulmayacak ve Adalet Divanının almış olduğu bu tek taraflı ama sürpriz olmayan karar Srebrenitza'da evlatlarını kaybetmiş Boşnak Analarının yarasını bir kez daha sızlatacağından kimsenin şüphesi bulunmamaktadır.


Tuesday, February 13, 2007

Kosova'da Şiddet Olayları Patlak Veriyor

Kosova'da statünün hala belirlenmemesi Kosovalılar üzerinde psikolojik baskı unsuru olmaktan öteye gecerek eylem boyutuna donusmeye basladı. BM özel temsilcisi Ahtisaari'nin Kosova'nın Nihai Statü planının Kosova'nın Sırbistan'ın kontrolüne bırakılacagı inancı ile hareket eden Kosovalılar Cumartesi günü bir protesto mitingi düzenledi. Bu mitingde kamu binalarına saldıran gruba polis şiddetle cevap vermiş ve iki kişi yaşamını kaybetmiştir. Bu son gelişme bölgenin ne kadar hassas bir dönemden geçtiğini göstemektedir.

Gelişmeleri takip ediyoruz...


Monday, February 5, 2007

Tanıdık Tehlike Çanlarının Yeni Adresi: KOSOVA


Balkanlarda 1990'lı yılların başında yaşanan savaşın izleri halen tazeliğini korurken bugün bölgede Kosova merkezli aynı politik ve kültürel kaos sinyalleri kendini göstermeye başlamıştır. Uluslararası aktörlerin ve Türk dış politikasının Ortadoğu ve Irak'taki istikrarsızlığa odaklandığı bu günlerde, bu tehlike sinyalleri bölgede Dayton(1995) ve NATO'nun Kosova'ya müdahalesinin(1999) ardından sağlanan yapay istikrar ortamının önlem alınmazsa tekrar kaosa sürüklenebileceğini haber vermektedir.

Tuesday, January 23, 2007

Sırbistan'da radikaller en güçlü tek parti çıktı (Setimes.com)


Pazar günü yapılan seçimlerde aşırı sağ Sırp Radikal Partisi 81 sandalye kazanmasına rağmen koalisyon ortağından yoksun. Sırbistan'daki demokrat partiler, aralarındaki anlaşmazlıkların üstesinden gelebilirlerse yeni hükümeti kurmak için yeterli oya sahipler.